Hollywood’un doruğunda iç içe geçmiş hayatlar yaşayarak otuz yıl geçirdiler. Artık, 60’ın eşiğini geçmişken 80’lerde kimin daha uygun saçı olduğunu tartışmaktan her zamankinden daha rahat davranıyorlar…
Brad Pitt – George Clooney ikilisi, GQ mecmuasının yeni sayısında kapak konuğu oldu. Meslekleri, dostlukları ve hayata dair pek çok şey hakkında samimi bir röportaj verdi.
George Clooney, siyah güneş gözlükleri ve makosen ayakkabılarıyla ilerliyor ve Pitt’i görünce bağırıyor: Kardeş!
İkilinin dostluğu 30 yılı aşkın bir müddettir devam ediyor, artık kardeş gibiler…
Pitt ve Clooney—böyle yaşamaya alışkınlar. Etrafları hoşluklarla çevrili. Görkemli bir izolasyon içinde. Neredeyse çeyrek asırdır arkadaşlar, kısmen de paylaştıkları şey yüzünden: her genç oyuncunun yürümeyi hayal ettiği yolun—para, ilgi ve muvaffakiyetin sarhoş edici bir kombinasyonunu temsil eden o yolun—nereye vardığına dair bir yol…. O yol burada sona eriyor. Sıradan bir insanın tanım edemeyeceği bir yerde.
Yaşadıklarını deneyimleyen çok az insan var. Şöhret, para, vatansızlık, on yıllarca kamusal bir hayat yaşamakla özdeşleşenler. İşlerinden bahsetmiyorum bile. Ocean’s Eleven’dan beri, bu seride iki devam sineması çektiler, Coen kardeşlerin Burn After Reading sinemasında başrol oynadılar ve yakın vakitte geçen yıl çektikleri Wolfs isimli bir sinema için yine bir ortaya geldiler.
Jon Watts tarafından yazılıp yönetilen ve Apple, Clooney ve Pitt tarafından yapımcılığı üstlenilen Wolfs’ta, iki adam birebir iş için işe alınan rakip çözümleyicileri canlandırıyor. Bir güldürü, bir aksiyon sineması, gerçek hayatta birbirlerinin cümlelerini tamamlamayı seven iki adamın bunu bir sinemada tekrar yapmaları için bir mazeret bulmuş üzere…
Clooney 63, Pitt 60 yaşında. Birçok açıdan, tiplerinin sonuncusu sayılabilirler…
Clooney röportaj sırasında “20 yaşındayken birinin 63 yaşında öldüğünü duyduğumu hatırlıyorum. Şöyle demiştim: Yeterli yaşadı” diyor…
Brad Pitt, mecmuanın sorularını yanıtlarken mevcut ruh halini şöyle anlatıyor:
“Şimdi, bir buçuk yılda bir sinema çekiyorum. Hala tıpkı yoldayım. Birebir hissediyorum. Yalnızca etrafımdaki sevdiğim insanlardan ve yalnızca yaşamaktan zevk almaya çalışıyorum. Bunu nasıl klişe olmayan formda söyleyebilirim bilmiyorum fakat hava pak ve çimenler yeşil ve ben de biraz o adam oldum”
George Clooney ise 60 yaşına girdiği günü hatırlayarak şunları söylüyor:
“60 yaşıma girdiğimde, karımla (Amal Clooney) hoş bir akşam yemeği yedik. Konuşuyorduk ve “Bak, 60 yaşındayım” dedim. Artık 63 yaşındayım. Ve dedim ki, “İşte problem bu, hala çocuklarla basketbol oynayabiliyorum. Hala takılabiliyorum, bir sürü şey yapabiliyorum. Fizikî olarak hala hayli düzgün durumdayım.” Dedim ki, “Kaç tane granola bar yediğimin bir değeri yok. 20 yıl sonra 80 olacağım. Ve bu farklı bir sayı. Bu, kemiklerinizin kırılgan olduğu ve kas kütlenizin kaybolduğu gerçek bir sayı. Yani her şey değişiyor. Önümüzdeki 20 yılda yalnızca işe odaklanmamalıyız, çalışmaya devam etmeniz gerekse bile yalnızca iş olmamalı. Hayata da odaklanmalıyız”
“35 yaşındayken olduğunuz kişi olmaya devam etmek istiyorsanız ve daha yumuşak bir bakış açısı istiyorsanız, telefonunuz bir müddet sonra çalmamaya başlar. Ancak diyelim ki, davet listesinde biraz aşağı inip değişik karakter çalışmaları yapmaya istekliyseniz, o vakit bir nevi – öleceğiniz fikriyle barışmanız gerekir! İnsanlara yanlışsız yürürüm ve “Ah, düşündüğümden daha yaşlısın” derler. Ben de “63 yaşındayım, aptal herif!” derim. Hayat bu türlü. Ve değişim fikriyle barışabildiğiniz sürece, sorun yok”
Brad Pitt:
“”Yaşlanmanın bir öteki istikameti de bu; Her şeyi denetim etmek çok fazla iş. Akıntıya bir halde ahenk sağlamak daha iyi”
“Zen, çok daha kolay. Yani, ben hakikaten bu biçimde düşünmüyorum. Yalnızca daha fazla, şayet hakikat hissedersem, o barometreye güveniyorum ve gidiyorum. Ben giderek daha fazla bu türlü oldum. Gençken, dışarıda algılanan tehditler ve kendinizi müdafaanız gerektiğini düşündüğünüz şeyler vardır. Ve sonra fark edersiniz ki bu çok yorucu”
Brad Pitt:
“Sadece rekabetçi bir yapımız olduğunu söylüyorum. Bir atletin sahip olacağı rekabetçilik üzere. Ve bunu etrafımdaki birden fazla adamda görüyorum. Yaptığınız şeyle gurur duyuyorsunuz, nitekim, sahiden işe yaramasını istiyorsunuz. Ancak birebir vakitte, hayatımda bir George Clooney olmasaydı, muhakkak düzeylere ulaşabileceğimi sanmıyorum. Zira sizi devam etmeye teşvik ediyor”
George Clooney:
“Şöyle düşünün. İkimizin de imal şirketleri var ve ikimiz de en düzgün sinema mükafatını kazanan bir sinema ürettik. Ona karşı yapımcılığını üstlendiğimiz bir sinema olsaydı, onun kıçını kesmek için elimden gelen her şeyi yapardım. Lakin Quentin ile yaptığı sinemayla Oscar kazandığı vakti hatırlıyorum ve ona yazdım ve “Bir aktör olarak yaptığın iş için Oscar kazandığın bir dünyada olmaktan hakikaten mutluyum” dedim. Zira Brad olduğunuzda, hakikaten büyük ticari sinemalar yapmak, bir sürü para kazanmak ve sahiden kolay bir hayat yaşamak için hakikaten kolay bir yol var. Ve bir aktör olarak seçimleri her vakit Seven üzereydi. Seven bir home run değil. Seven’ı gördüğünüzde, senaryoyu okursunuz, bunun ticari bir sinema olduğunu düşünürsünüz. Sanmıyorum. Ve o, kendi fikrine sadık kaldığı için bunu ticari bir sinema yaptı”